KURUMSAL

ONURSAL BAŞKAN

İbrahim Polat

 

İbrahim Polat Holding bünyesindeki şirketleri ile sanayii, inşaat ve turizm sektörlerinde önemli başarılara imza atarak, Türkiye’ye büyük hizmetler sağlamış,  Türk girişimcilik gücünün önemli isimlerinden biri olan İbrahim Polat Holding Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı, Onursal Başkanımız İbrahim Polat 2024 yılı Temmuz ayında aramızdan ayrılmıştır.

İbrahim Polat emanet ettiği değerlerle tüm Ege Seramik Ailesi’nin kalbinde yaşamaya devam edecektir.

İbrahim Polat Kimdir?

1955 yılında açtığı müteahhitlik firması ile Türkiyenin en köklü işletmelerinden birinin temelini atan İbrahim Polat 1931 yılında Erzurum Aşkalede doğdu.

1950 yılında hayatını Suna Polat ile birleştiren İbrahim Polat’a 80 yıla yaklaşan   zorlu  ve başarılarla dolu iş hayatı yolculuğunda oğulları Adnan Polat, Murat Polat ve Kızı Songül Sel uzmanlaştıkları kendi sektörlerinde başarılı işlere imza atarak İbrahim Polat Holding’in gelişiminde paydaş  olmuşlardır.

İbrahim Polat, İstanbul’da 1955-1971 yılları arasında İstanbul’un bir çok semtinde  onlarca konut ve işyeri projesini gerçekleştirmiştir. Geçen yıllar içerisinde inşaat sektöründeki başarısını diğer sektörlere de aktaran İbrahim Polat 1972 yılında Ege Seramik AŞ'nin sermayesine %25’lik pay ile kurucu ortak olarak katılmış,  1976 yılında ise hisselerin tamamına yakınını satın alarak Ege Seramik Yönetim Kurulu Başkanı olmuştur.  1976 yılında Polat İnşaat Malzemeleri AŞ, 1977 yılında   Polat İnşaat  AŞ, 1982 yılında Ege İnşaat Malzemeleri Pazarlama AŞ kurulmuş ve tüm grubu kanatları altına alan İbrahim Polat Holding  1983 yılında  kurulmuştur.  Her sektörde başarısı büyümeyi getirmiş ve sırasıyla  Yurtdışı Pazarlama Şirketleri, Polat Turizm Otelcilik, Polat Maden, Renaissance Polat İstanbul Otel, Ege Vitrifiye Sağlık Gereçleri,   Ege Birleşik Enerji, Polat Palandöken, Renaissance Istanbul Polat Bosphorus Hotel, Piyalepaşa Gayrimenkul şirketleri açılmıştır.

Bu süreçte Türkiye’nin ilk akıllı binası olan  Polat Tower Residence ve özel sektör tarafından gerçekleştirilen en büyük kentsel dönüşüm projesi olan Piyalepaşa İstanbul Projesi  ile  Polat Fulya ve Hacıbektaş Mihmandar projelerini  hayata geçirmiştir.

Ege Seramik, kurulduğu günden beri sektöre pek çok yenilik katan sektöründe öncü firmalardan biri haline gelmiştir.  Şirket 1990’lı yılların başında altyapı, teknoloji, tasarım ve kalite standartlarına ağırlık vermiştir.  Ege Seramik faaliyet gösterdiği sektörde pek çok ilke imza atmıştır.   Ege Seramik,  1993 yılında halka açılarak,  hisseleri EGSER hisse koduyla Borsa İstanbul (BİST)’da işlem görmeye başlamıştır. Türkiye’nin en değerli 100 markası arasında yer alan Ege Seramik, 2009 senesinde “Digital Tile by Ege Seramik” markası ile dijital baskı teknolojisini Türk Seramik Sektörüne tanıtan şirket,  sektörün gelişimine de katkı sağlamıştır. Ege Seramik,    seramik sektöründe ISO 9001 belgesi almaya hak kazanan ilk firma olarak,   Türkiye pazarında 150’nin üzerinde yetkili satıcısı ve iki binin üzerinde tali bayisi ile güçlü bir dağıtım kanalı kurarak hali hazırda  170’in üzerinde ülkeye ihracat yapmayı sürdürmektedir.  Sektöre ve Türkiye’ye kattığı değerler nedeni ile 2006 yılında Türkiye Seramik Federasyonu tarafından İbrahim Polat'a “Onur Ödülü” verilmiştir.

İbrahim Polat,  2018 yılında Avrupa’da franchise sistemini uygulamada öncülük yapmış olması, Marriott ile alt markalarının Türkiye’de ilk işbirliğini sağlayarak, Türkiye’ye ilk Renaissance otelini açması ve her sene gösterilen üstün başarılarla marka değerini çok üst düzeylere taşıması nedeniyle, Dünyanın en büyük otel grubu Marriott tarafından'Ömür Boyu Başarı Ödülü’ne layık görülmüştür. “

İbrahim Polat, iş hayatındaki başarılarının yanı sıra sosyal sorumluluk projelerine de önem vermiştir. Eğitim,  sağlık ve kültür alanlarında birçok hayır işi gerçekleştirmiş, vakıflar ve dernekler aracılığıyla toplumun farklı kesimlerine destek olmuştur.  Erzurum Aşkale’de İbrahim Polat İlkokulu, İstanbul  Bağcılar  İbrahim Polat İlkokulu  ve İzmir Kemalpaşa’da İbrahim Polat-Ege Seramik Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni yaptırarak Türk Milli eğitimine ve nitelikli ara eleman yetişmesine katkı sağlamıştır.  2023 yılında  Polat Ailesi tarafından Hatay’ın Samandağ ilçesinde, Kahramanmaraş depreminden etkilenen yüzlerce gencin serbest zamanlarını sporla ve sanatla geçirmesi amacı ile,  merhume  eşinin adını taşıyan Suna Polat Gençlik Merkezi açılmıştır.

Çağdaş Kurumsal Yönetim yaklaşımı, müşteri memnuniyeti ve iş ortaklarının güvenini merkez alan çalışma anlayışı ile tüm personeline ilham kaynağı olan İbrahim Polat, iş hayatının çeşitli kademelerinden geçerek, şahsi kabiliyetini ve becerisini ispatlamış ve girdiği tüm sektörlerde başarıyı yakalamıştır.

İbrahim Polat, tüm profesyonel hayatı boyunca, topluma ve çevreye duyulan sorumluğun gerekliliklerini en iyi şekilde yerine getirmeyi ve katma değer sağlama misyonu ile hareket etmeyi ilke edinmiştir. Faaliyet kollarında attığı doğru mali adımlar, üretime ve teknolojiye verdiği önem, doğru, şeffaf ve etik global standartlara dayalı iş yaklaşımı, kalite-çevre-güvenlik ekseninde insan ve doğaya duyarlı politikaları ile İbrahim Polat Holding, bayrağı devrettiği çocukları ve torunları ile istikrarlı büyümesini İbrahim Polat’ın açtığı yolda sürdürmektedir.

 2007 yılında gelecek nesillere ilham vermesi amacı ile ticari hayat yolculuğunu kendi ağzından anlattığı “Alnımın Teri”, ve 2018 yılında Ege Seramik kuruluş yolculuğunu anlattığı “Toprağı Altın Eden Adam” kitapları ile zorlu ve başarılarla dolu iş hayatı yolculuğunu ölümsüzleştirmiş ve kitaplarında, ilham veren pek çok görüşünü paylaşmıştır.  

 

İbrahim POLATtan Öğütler  - Kitaplarından  Alıntılar:

Mutlu olmayı bileceksin. Ben her an için mutluyum. Sağlıklı olduğum için, hiçbir yerim ağrımadığı, istediğimi yiyip içebildiğim, istediğim yerlere gidebildiğim için mutluyum ve bunun için Allah’a çok şükür diyorum. Şükredersen Allah daha çok verir. Kimsenin hakkını yemediğim için mutluyum. Kötülük yaparsan kötülük beklersin. Hiç kimseye kötülüğüm dokunmadığı için düşmanım da yoktur. 

Kibirli olmayacaksın. Çaycısından, işçisinden genel müdürüne dek bizimle çalışan herkes istediği zaman benimle görüşebilir. Hepsiyle görüşüp dertlerini, isteklerini ciddiye alırım. İşçiyle işçi, patronla patron olurum. Allaha şükür elim var, şoföre kapımı açtırmam. Kula kulluk etmek de ettirmek de günahtır.” 

Hoşgörülü olacaksın. Bir insan bir kusur işlerse onu bir kez affederim. İkinci sefer de affeder, uyarırım. Derim ki, kapı dururken sen pencereden giriyorsun. Ama üçüncüsünde yollarımız ayrılır. Patronun gözünün birisi kördür, kulağının birisi sağırdır. Bu devirde yaşamak için duymayacaksın, görmeyeceksin. Yaşamak için, idare etmek için, anlaşmak için başka çare yok.  

Muhtaç olana yardımı unutmayacaksın. Günde dört kap yemek yiyeceğine iki kap ye, ikisini de yiyemeyenlere ver, huzurlu olursun. Allah sana veriyor, sen de onlara vereceksin.   

Çalışmak güzeldir. Bir yerde sabahtan akşama dek yatsan hasta olursun. Hangi işi severek yapıyorsan o iş iyidir. Ama hangi iş olursa olsun başında durman gerekir. Uzaktan kumandayla iş yürümez. İşle özel hayatı birbirine karıştırmamak gerekir.”  

Dostluğun araya girdiği işten kar edilmez. Olumsuz bir durumda yüzün tutmaz, bir şey söyleyemezsin. O da kusurunu görmez, böylece zarar edersin. Babam da olsa işime kimseyi karıştırmam“  

Yalan söylemeyeceksin, hırsız olmayacaksın, olduğun gibi görüneceksin.Bir insan yalan söylemezse hiçbir kötülük görmez. Bir işten zarar ettiğin zaman o işin üzerine gitmeyeceksin. Zararın neresinden dönersen kardır. İnatla iş olmaz. Düşünüp taşınıp karar vermek gerek. Ani kararlar zarardır. Biz de gençken ani kararlar veriyor, ama sonra zarar ediyorduk. Böyle öğrendik.”  

Eleştiriye açık olacaksın. Hepimiz insanız ve yanlış yapabiliriz. Her şeyde el birliği, güçbirliği gerek. Bir kişi tek başına hiçbir şey yapamaz. Bu, hayatın her kademesinde de böyle. Geride başkasını yetiştireceksin. Zamanı geldiğinde sen gidersin, çocuğun gelir. O da gider, onun çocukları bayrağı devralır.”

Bana göre ticaretin altın kuralları şunlardır:yalan söylemeyeceksin, hırsız olmayacaksın, olduğun gibi görüneceksin. Dürüstlükten şaşmayacaksın. Bir insan yalan söylemezse hiçbir kötülük görmez.”

" Bir işten zarar ettiğin zaman o işin üzerine gitmeyeceksin. Zararın neresinden dönersen kardır. Bu atasözü boşuna söylenmemiş. İnatla iş olmaz.”

" Düşünüp taşınıp karar vermek gerek. Ani karar zarardır. Biz de gençken ani kararlar verdik, ama sonra zararını gördük. Aceleyle iş olmaz. Biz böyle öğrendik.”

Hayatta kimseye imrenmedim. Allah kafa vermiş, göz vermiş; her şeyi görürsün, istikametini, hedefini kendi kendine çizersin. Başkasının aklıyla uzağa gidilmez. Ben hedefimi kendi kendime çizmezsem rahat etmem.”

" Yaptığım işten her zaman memnun kaldım. İnşaatçılıkta, sanayide ve turizmde hep hevesle çalıştım. Çünkü her üçü de birçok şey öğrenmeme, insan tanımama ve dostluklar kazanmama neden oldu.”

" Bir insan, bir millet, bir devlet hakkına razı olursa her şey yolunda gider. Devlet sana nasıl sahip çıkıyorsa, sen de ülkene sahip çıkacaksın. Bu memlekette namuslu çalışan her vatandaşa iş var. Yeter ki namusunla çalış, kanaatkâr ol.”

" Prensiplerimden biri de geriye dönmemektir. Geri dönüp ne yapacaksın? Üzülüp sinirleneceksin. Bu yüzden boşa kürek çekmem. Kendi işimden başkasına karışmam. Kendi işime de kimseyi karıştırtmam.” 

" Ben söz verirken Allah’ın huzurunda sana borçlanıyorum. Söz veriyorum, günü geliyor, ödemiyorum. Bu olmaz. Söz verdiğin kişi de senden alacağına güvenip bir başkasına söz vermiştir. Senin yüzünden o da mahcup olur. Bu durum aynı zincirleme kazaya benzer. Onun için her zaman çok dikkatli konuşmak gerek.” 

Başkasından borç para aldığın zaman söz verdiğin  gün ödeyeceksin. Ödeyemedin mi, piyasadan silinirsin. Sözüne sahip çıkacaksın. Eski adamlar hep sözle iş görürlerdi. Ağzında sözü yuvarlayıp, kırk sefer düşüneceksin, bir seferde çıkaracaksın. Çıktığı zaman da sözünden dönmeyeceksin.” 

" Patron olunca”zengin oldum” diye ölçüyü kaçırıp dengeyi bozmayacaksın. Evin yolunu sakın ola kaybetmeyeceksin. Masraflarını cebindeki paraya göre yapacaksın.”

" Arkadaş, eş hatta sevgili bile bütçeye göre seçilmelidir. Hatta iş bile. On milyon dolarlık bir işe bir milyon dolarla girilmez. Sağlam iş adamı, yüz liralık işe yirmi beş lira kredi kullanırsa batmaz. Ama yüz liralık işe yüz lira borçlanırsa batar.”